Yüksekova ilçesine bağlı Büyükçiftlik beldesinde yaşayan Yurtseven ile Şemdinli ilçesine bağlı Altınsu köyünde yaşayan Rojhat Özer, geçen yıl lise eğitimlerini tamamladı.
Girdikleri Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı'nda istedikleri bölüme yerleşemeyen öğrencilerden Yurtseven, çiftçilik yapan ailesine, Özer ise arıcılık yapan babasına yardım etmeye başladı.
Bu süreçte eğitimlerini de ihmal etmeyen ve tekrar sınava hazırlanan Yurtseven ve Özer, buldukları her fırsatı ders çalışarak değerlendirdi.
Eksik oldukları konularda öğretmenlerinden destek alan, gece geç saatlere kadar soru çözen öğrenciler, yaşadıkları zorluklara rağmen yılmadan çalışarak hayalini kurdukları tıp fakültesine yerleşti.
"GEÇ SAATLERE KADAR DERS ÇALIŞIYORDUM"
Sınavda 484,641 puan alan Yurtseven, belirlediği hedefe ulaşmanın mutluluğunu yaşadığını söyledi.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesine yerleştiğini belirten Yurtseven, şöyle konuştu:
"Ailemiz 11 nüfuslu. Ben beşinci çocuğum. Babam çiftçilikle uğraşıyor. Sınav sürecinde gündüz babama yardım ediyordum, akşam da geç saatlere kadar ders çalışıyordum. Bazen elektrikler kesilince mum ışığında çalışmayı sürdürüyordum. Sınava hazırlık süreci bu şekilde devam etti. Boş günlerim olduğu zaman etüt merkezine giderek öğretmenlerimden eksik konularımla ilgili ders alıyordum, yapamadığım soruları gösteriyordum. Bana çok yardımcı oluyorlardı. Deneme sınavlarına da katılarak başarımı ölçüyordum."
Derslerine çalışırken hemşire olan 2 ablasını örnek aldığını dile getiren Yurtseven, "İlham kaynağım ablalarım oldu. Sürekli çalışıyorlardı. Ben de onlar gibi yaptım. Diğer kardeşlerim de eğitimlerine devam ediyorlar. Ailede herkes birbirinden etkilenerek eğitimini sürdürüyor. Çok zor koşullarda okuduk ama şu an çok mutluyuz." dedi.
"ARKADAŞLARIM YAZ KURSLARINA GİDERKEN BEN BABAMA YARDIM EDİYORDUM"
10 kardeşin en küçüğü olan Özer ise 481,375 puan olarak Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesine yerleştiğini belirtti.
Üniversiteyi kazanarak ailesini gururlandırdığını söyleyen Özer, "İstediğim bölümdü. Köyümüzde hiç doktor yoktu. İnşallah ilk doktor olarak ben köyüme hizmet edeceğim. Babam 40 yıldır arıcılıkla uğraşıyor. Tek geçim kaynağımız arıcılık. Babama sürekli yardım ediyorum. Akşam da ders çalışıyordum. Arkadaşlarım yaz kurslarına giderken ben babama yardım ediyordum. Çok zorlu ve yoğun bir süreçti benim için. Çok zorlandım ama çok şükür istediğim bölüme yerleştim. Mutluyum" diye konuştu.
Babasının çok zorluklar yaşadığını bu nedenle eğitime önem verdiğini anlatan Özer, "Bana da her zaman okumamı istediğini söylüyordu. Doktor olmamı istediğini söylüyordu. Babamın bu söylemi beni çok motive etti. Ben de babamın bu mutluluğu görmesi için çok çalıştım." ifadelerini kullandı.