Kuruluşu 136 yıl öncesine dayanan ahşap tek taşlı su değirmenini 3 çocuk babası Selahattin Bol eşinin desteğiyle geleneksel yöntemlerle un öğütüyor. Öte yandan Türkan Bol 29 sene önce evlendiğini, o tarihten itibaren mesleğin içerisinde olduğunu ifade ediyor.Ev ve bahçe işleriyle beraber değirmende çalışmanın zorluğuna değinen 47 yaşındaki Bol, şöyle devam ediyor; "Uzaktan gelenler de oluyor. Su değirmeni olduğu için başka yerlerden de geliyorlar. Bu işin de zor tarafları oluyor. Eşim çok yardımcı oluyor. Benim yapamadığım yerde o bakıyor. Bazen o bakıyor, bazen de ben ilgileniyorum. Bu şekilde birbirimize destek oluyoruz. Bu sayede eve gelir oluyor."
"GÖRMEDİĞİMİZ TANIMADIĞIMIZ DEDEMİZİN MİRASINA SAHİP ÇIKIYORUZ"
Geçmişte babası ve amcalarının değirmeni 15’er günlük periyodlarla işletildiğini, sırası gelenin 15 gün değirmende beklediğini ifade ediyor. Ancak şimdi kendisinden başka ilgilenen olmadığını yaklaşık 30 yıldır değirmenin bakım ve onarımı gibi işlerini de üstlendiğini, dedesinin mirası olduğu için sürdürebileceği yere kadar devam edeceğini söylüyor.
Öğütülecek mısırın, mahalledeki bakkala veya değirmene getirildiğini anlatan Bol, "Değirmenin bulunduğu ırmak Keş Deresi. Dere üzerinde 18 değirmenden bir tanesi kaldı. Burası dedemizin mirası olduğu için babamızın yanında öğrendiğimiz değirmene bakıyoruz. Görmediğimiz, tanımadığımız dedemizin mirasına sahip çıkıyoruz. Bundan da gururluyum, mutluyum. Dedemin babamıza, ondan sonra da üçüncü kuşağa bıraktığı değirmenin faaliyetini sürdürdüğüm için mutluyum" diyor.