Kentte yaşayan emekli ve 2 çocuk annesi Özturan, 5 yıl önce sahilde taş boyama sanatıyla uğraşan emekli bir öğretmenle tanıştı.
Emekli öğretmenin daveti üzerine kaldıkları çadıra giden Özturan, burada taş boyama sanatını öğrendi.
O günden bu yana elinden fırçasını bırakmayan Özturan, atölyeye çevirdiği evinin bir odasında taşları boyayarak sanat eserine dönüştürmeye devam etti.
Doğadan topladığı taşlardan çeşitli figürler ortaya çıkaran Firdevs Kutlu Özturan, yaptığı eserlerden bazılarını yakınları ve arkadaşlarına hediye ediyor, bazılarını da bir dernek yararına satışa sunuyor.
Loading...
Bugüne kadar boyadığı taşlardan çok sayıda eser ortaya koyan Özturan, iki de sergi açtı.
Özturan, resim fırçasıyla ilk kez 1955 yılında mezun olduğu Sinop Kız Sanat Enstitüsünde tanıştığını söyledi.
Ardından 5 yıl öncesine kadar bir daha eline fırça almadığını anlatan Özturan, taş boyamanın kendisine yaşam enerjisi verdiğini dile getirdi.
Özturan, bugüne kadar 200'den fazla eser yaptığını belirterek, "Önce beğenmedim yaptıklarımı. Sonra sonra baktım etraf beğendi. Bayağı bir şeyler yaptım." dedi.
"TAVSİYEM, KADINLARIMIZ DEVAMLI BİR UĞRAŞTA BULUNSUNLAR"
Bir uğraşının bulunmasının ailesini de mutlu ettiğini bildiren Özturan, "İki torunum var. Biri Londra'da tasarım uzmanı, diğeri İstanbul'da doktor. Hayata bağlı, mutlu bir insanım. Çocuklarım ve torunlarım bana çok düşkünler. Onlara bir yere gittiğimi söylediğimde mutlu oluyorlar, çünkü pasif olmama alışık değiller. Saçım beyazlasa da yaşlanmamı kabul etmiyorlar." ifadesini kullandı.
Özturan, yaptığı eserlerle 3 yıl önce iki kez üniversitede sergi açtığına değinerek şunları kaydetti:
"Kimse boş durmasın. Çalışmayan, boş duran kadınlarımıza ben çok üzülüyorum. Evde oturmak, yemek yapmak, çalışan hanımlar da yapıyoruz bunu ama el marifetleri, bir örgü örebilir, bir yere gidebilir, aileye katkıda bulunabilirler. Daha çok kendilerine enerji yüklemiş olurlar. Gençlere tavsiye ederim, devamlı bir uğraşta bulunsunlar. Ben mutlu yaşadım, mutlu ölürüm inşallah."