İnsana Dair

Depremde ablasını kaybeden kız kardeşin buruk sevinci

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde kendisini büyüten ablası ile eniştesini ve 1,5 yaşındaki yeğenini kaybeden resim iş eğitimi mezunu Yasemin Arslan, Burdur'da açtığı seramik ve resim atölyesinde acılarını unutmaya çalışıyor.

Yasemin Arslan, üniversite dönemine kadar evladı gibi yetiştiren edebiyat öğretmeni ablasının ardından bir süre psikolojik destekle hayata tutundu. Bugünlerde ablası Gülhan ile sanat atölyesi açma hayalini gerçekleştirmenin buruk sevincini yaşayan Arslan, ablasının kendisine öğrettiği gibi insanlara faydalı olmaya çalıştığını ifade ediyor. Öte yandan hayalini gerçekleştirdiği kafe konseptli atölyeye ‘Gülce’ adını veren Aslan, ablasının "Gülce" ismini vermeyi istediği çocuğuna hamileyken depreme yakalandığını ifade ediyor.

Ablasını kaybettikten sonra 4 ay normal hayatına devam edemediğine değinen Arslan, şöyle konuştu:

"Hala tamamen aşmış değilim ama bunu aşmak için çok fazla çaba sarf ediyorum. Burdur'daki insanların da sosyalleşebileceği bir atölye olsun istedim. Üç ay oldu burayı açalı. Her şeyini kendim yaptım. Burası bana çok iyi geliyor aynı şekilde çok iyi dönüşler aldım. Seramik ve resim üzerine atölye çalışmaları yapıyoruz. Haftanın belirli günlerinde eğitimler yapıyoruz. Aynı zamanda insanlar istedikleri zaman buraya gelip çaylarını, kahvelerini içip keyifli vakit geçirebiliyor. Ürettiğim ürünlerin e-ticaretini de yapıyorum. Duvar çizimleri, tasarımları yapabiliyorum. Beklediğimden daha çok ilgi gördü. Güzel dönüşler aldım, ben de çok mutlu oluyorum. Yakında resim sergisi de açmak istiyorum."

Pandemi döneminde abisini de kaybeden Arslan, Osmaniye'de yaşayan anne ve babasının sağ olduğunu ancak depremden önce ablasının eğitim hayatına devam ederken kendisini küçük yaşta yanına aldığını vurgulayarak, "Daha sonra Şanlıurfa'ya atanınca birlikte yaşamaya devam ettik. Ben o sırada üniversiteye hazırlandım. Burdur'u kazanınca yollarımız ayrıldı. Ablam benim için anne, baba, eş, dost her şeydi. Ablam gibi bir eğitimcinin kardeşi olmak, her şeyden önce anne baba hissini bir abladan yani görevi olmayan bir kişiden yaşamış olmanın bana verdiği çok büyük avantajlar oldu. Bana çok güzel bir hayat sundu. Şu an bu kadar şey yapabildiysem, böyle bir stüdyoyu açabildiysem, bu kadar insana dokunabildiysem ve eğitimi tamamlayabiliyorsam tamamen onun sayesinde” diyor.