İnternetten öğrendi, saat tamirciliğini mesleğe dönüştürdü

Adana’da 45 yaşındaki Cumali Özdemir, hobi olarak başladığı saat tamirciliğini mesleğe dönüştürdü. Antikaların da yer aldığı dükkanında işini severek sürdürüyor. 10 yıl önce sağlık teknikeri olarak çalışırken saat tamirciliğine merak sardı ve bu ilgiyi kariyeri haline getirdi.

Bu konuda internetten videolar izleyerek evdeki saatleri tamir etmeye başlayan Özdemir, kendini her geçen gün geliştirdi. Antika saatler de satın alarak bunların tamirini yapan Özdemir, zamanla bu işi mesleğe dönüştürmeye karar verdi.

Özdemir, 23 yıl sürdürdüğü sağlık teknikerliğinden istifa edip merkez Seyhan ilçesindeki Antika Çarşısı'nda dükkan açtı.

Antika saatlerin de olduğu dükkanında mesleğe dönüştürdüğü hobisini severek sürdüren Özdemir, internetten saat tamiri görüntülerini izleyerek kendini geliştirdiğini söyledi.

"Burayı görenler, kendilerini zamanda bir yolculuk yapmış gibi hissediyor. Gelip buraya baktığı zaman herkes kendisinden bir parça buluyor. Kimisi, 'nenemle, dedemle geçirdiğim günler aklıma geliyor' diyor. Kimisi rahmetlik anne babasından ve çocukluğundan bahsediyor. Çok değişik bir duygu, yaşamak lazım. Günümüzdeki hiçbir malzemede, elini attığın zaman onda bir yaşanmışlık hissetmiyorsun, tamamen soyut. Kalkıp da eskilerden bir şeyi eline aldığın zaman onun kendi dokusu, hissiyatı ve maneviyatı başka oluyor. Seni alıp başka diyarlara götürüyor resmen. Antika böyle bir şey. Eskiler her zaman ruha iyi geliyor."

Özellikle antika parçaları tamir etmenin kendisine huzur verdiğini anlatan Özdemir, "Vatandaşlar, dükkanıma 'atadan kalma' diye tabir edilen antikaları getirir. Artık kendileri kullanamadığı için satarlar. Biz onları alırız, bakımlarını yaparız." diye konuştu.

"HERKES KENDİSİNDEN BİR PARÇA BULUYOR" Özdemir, iş yerinde saat tamirinin yanı sıra çok sayıda antika saati de sergilediğini söyledi.

İş yerine gelen müşterilerin saatlerce burada vakit geçirdiğini ve onlara antika saatlerin hikayesini anlattığını belirten Özdemir, şöyle konuştu:

"Burayı görenler, kendilerini zamanda bir yolculuk yapmış gibi hissediyor. Gelip buraya baktığı zaman herkes kendisinden bir parça buluyor. Kimisi, 'nenemle, dedemle geçirdiğim günler aklıma geliyor' diyor. Kimisi rahmetlik anne babasından ve çocukluğundan bahsediyor. Çok değişik bir duygu, yaşamak lazım. Günümüzdeki hiçbir malzemede, elini attığın zaman onda bir yaşanmışlık hissetmiyorsun, tamamen soyut. Kalkıp da eskilerden bir şeyi eline aldığın zaman onun kendi dokusu, hissiyatı ve maneviyatı başka oluyor. Seni alıp başka diyarlara götürüyor resmen. Antika böyle bir şey. Eskiler her zaman ruha iyi geliyor."