Erzurum'un Pasinler ilçesinde yaşayan 24 yaşındaki Canan Çolak, 7 yaşında Hepatit B hastalığı nedeniyle ilaç tedavisi gördü.
Rahatsızlığının ilerlemesiyle Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesine başvuran Çolak'a, karaciğer yetmezliğine bağlı siroz teşhisi konuldu.
Çolak'a organ bulunması için önce aile üyelerine başvuruldu. Tetkiklerde aile fertlerinin dokuları uyuşmayınca Çolak, 15 yıl önce kadavradan bağış için sıraya girdi.
Bu sürede 3 kez karaciğer bağışı sonrası hastaneye çağrılan Çolak, bağışlanan karaciğerlerin kendisine uygun olmaması sebebiyle hayal kırıklığı yaşadı.
Umudunu kaybetmeyen Çolak'a beklediği müjdeli haber ise yaklaşık 20 gün önce Iğdır'dan geldi.
Iğdır'da beyin ölümü gerçekleşen bir hastadan alınan karaciğer, Organ Nakli Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Gürkan Öztürk başkanlığındaki ekip tarafından Çolak'a başarıyla nakledildi.
Nakil sonrası sağlığına kavuşan Çolak, hayallerine de kavuşacak olmanın mutluluğunu yaşıyor.
Çolak, AA muhabirine, 7 yaşından beri hasta olduğunu anlatarak, '17 yıldır siroz hastasıyım, arkadaşlarımla gezip oynayamadım, biraz yürüsem hemen nefesim kesiliyordu. 3 kez organ çıktı ancak uygun olmadığı için nakil yapılamadı. Allah'a şükür 15-20 gün önce kadavradan çıkan karaciğer bana uyumlu oldu. Sağ olsun doktorlar da başarıyla nakletti.' dedi.
Karaciğer nakliyle yeniden hayata tutunduğunu ifade eden Çolak, organ bağışını yapan aileye teşekkür ederek, onlar için dua ettiğini dile getirdi.
Hastalığının yaşamını ve sosyal hayatını da olumsuz etkilediğini belirten Çolak, şöyle devam etti:
'Hep iyileşmeyi, rahat rahat yürümeyi ve kıyafetlerimi giymeyi hayal etmiştim. En çok da su içmeyi özlemiştim, önceden karnım çok şiştiği için elbise giyemez, istediğim şeyleri yiyip içemezdim. Şimdi organ nakliyle çok daha iyiyim, elbiselerimi giyip hayallerimi gerçekleştireceğim. İnşallah hayatım hep böyle devam eder.'
Canan Çolak, nakil yapan Öztürk ve ekibi ile merkez çalışanlarına da teşekkür ederek, 'Hastalığımda çok üzüldüğüm zamanlar oldu. Arkadaşlarım gezip oynarken ben hep onlardan ayrı kaldım. Şimdi şükürler olsun iyileştim. Organ bekleyen herkese Allah bu duyguyu nasip etsin. İnşallah onların da hayalleri gerçekleşir.' diye konuştu.
Çolak'ın babaannesi Nazire Çolak da 17 yıl boyunca torununu hep hastanelerde olduğunu söyledi.
Nazire Çolak, 'Torunumun hayatı hep kısıtlıydı. Dördüncü kadavrayla hayata tutundu. Hastalığında ciğerleri su topladığı için Canan'ın karnı sürekli şişiyordu, elbiselerini giyemezdi. Tek hayali elbiselerini giymek ve arkadaşlarıyla gezmekti. Canan, taburcu olduktan sonra elbiselerini giyip hayallerini gerçekleştirecek.' ifadelerini kullandı.
KAYNAK: AA