İş Dünyası

Osmanlı’nın asırlık mirası 'Beledi Dokuma', deden toruna geçerek dünyaya açılıyor

İzmir Tireli genç girişimci Nurefşan Yaykal, Osmanlı'dan bugüne uzanan 500 yıllık beledi dokuma sanatını yeniden canlandırarak küresel pazarlara taşıyor. Padişah kaftanlarında da kullanılan bu geleneksel sanatı dedesi ve annesinden öğrenen Yaykal, açtığı kurslarla bu kültürel mirası yeni nesillere aktarıyor. Yaratıcı adımlarıyla hem tarihsel bir sanatı yaşatıyor hem de global ölçekte ilgi uyandırıyor.

Loading...

İzmir Tireli genç girişimci Nurefşan Yaykal, Osmanlı'dan bugüne uzanan 5 asırlık tarihi bir öyküyü, beledi dokuma sanatını yeniden canlandırarak küresel pazarlara taşıyor. Padişah kaftanlarında da kullanılan beledi dokuma sanatını dedesi ve annesinden öğrenen Yaykal, aynı zamanda düzenlediği kurslarda bu kültürel mirası gelecek kuşaklara aktarıyor.

DEDEDEN TORUNA SÜRDÜRÜLEN MİRAS

En eski pamuklu dokumalardan biri olan beledi dokumanın temelleri 16. yüzyıla dayanıyor. Tarihi kayıtlarda bu dokuma türüne Tire ve Bursa'da rastlanıyor. Osmanlı'da padişah kaftanlarında da kullanılan tescilli "Tire Beledi Dokuması", son ustalardan Saim Bayrı'nın torunu Nurefşan Yaykal'ın 6 yıl önce kurduğu atölyede yaşatılıyor.

1908 tarihli Aydın Vilayeti Salnamesine göre ilçede 60 el tezgahı bulunurken, teknolojinin gelişmesi ve diğer dokuma türlerine göre daha zor öğrenilmesi nedeniyle hem usta hem tezgah sayısı hızla azaldı. Tire'de belediye ve ticaret odasının girişimleri sonucu bu dokuma türü, geçen yıl Türk Patent ve Marka Kurumunca "Tire Beledi Dokuması" ismiyle tescillendi.

Beledi dokumaları 24 çerçeveye, 16 ya da 13 pedalla kumanda edilebilen tezgahlarda dokunuyor. Bu tezgahlarda ortaya çıkan dokuma, çok dayanıklı olmasıyla dikkati çekiyor. Kıyafetin yanında çanta, ayakkabı, döşeme ve perdelik olarak da kullanılıyor.



KÜLTÜR MİRASINI TORUN YAŞATIYOR

Son beledi ustalarından 88 yaşındaki Saim Bayrı'nın torunu Nurefşan Yaykal da 6 yıl önce bu kültürü yaşatmaya çalışanlardan biri olmak adına kolları sıvadı. Dokuma sanatına dedesiyle başlayan ve annesiyle devam eden Yaykal, bu profesyonel sanatı yeni bir boyuta taşımaya karar vererek kendi atölyesini açtı. Atölyede kişiye özel ceket, çanta, kravat ve seccade gibi ürünler tasarlayan Yaykal, beledi dokumanın tanıtımı ve daha geniş kitleler tarafından öğrenilmesi için modern ürünler tasarlayıp, farklı projeleri hayata geçiriyor. Yaykal, özellikle dokumada kullanılan iplikler ve desenlerde yenilikler yaparak, beledi dokumanın farklı şekillerde de kullanımını amaçlıyor. Akademisyenlerle iş birliği yaparak modern tekstil anlayışı ile geleneksel beledi dokumayı orijinalliğini bozmadan harmanlıyor. Bu çalışmalar, hem yerel hem de uluslararası arenada büyük ilgi görüyor. Beledi dokumanın sağlamlığı ve çok yönlü kullanımı sayesinde, özellikle mobilya döşemesi, ev tekstili ve moda dünyasında büyük bir potansiyelin oluştuğu belirtiliyor.

“GELENEKSEL ZANAATLAR DÜNYA GENELİNDE RAĞBET GÖRÜYOR”

Ürünleri, resmi kurumlar ve Tire Ticaret Odasının desteğiyle sosyal medyadan da tanıtarak sattığını anlatan Nurefşan Yaykal, el emeği bu değerli ürünleri daha geniş kitlelere ulaştırmayı hedefliyor. Yaykal, “Ürünlerimiz çok ilgi görüyor, çünkü el emeği ve zahmetli bir süreçten geçiyor. Şimdi internette dünya genelinde bu tarz ürünlerin rağbet gördüğü bir sitede ürünleri sergileyip pazarlıyorum. Beledi dokuma sanatının beşinci kuşak ustası olmak benim için büyük bir sorumluluk. Tire Beledi Dokuması, bu ilçeyle özdeşleşmiş bir kültürel miras. Yalnızca burada yaşatılıyor. Tire'nin adı bu dokuma sanatıyla yükselecek. Hedefim, bu sanatı tüm dünyaya duyurmak” dedi.