Alfa-Ho kuzeni Alfa-46 ile beraber şaşkınlık içindeydi. Sesin geldiği yere doğru kazmaya başladılar. Kazdıkça aşağıda bölme bölme yapılmış yeraltı şehri ortaya çıkıyordu. Alfa-Ho gene yağ sızdırmaya başladı. Buna sinirlenen Alfa-46:
- Teyzemin evladı kes şu yağ sızıntısını. Kokusunu alacak, bizi bulacaklar!
- Teyzemin evladı ne be? Nerden öğreniyorsun böyle boktan şeyleri.
- Hadi bırak goygoyu.
Nitekim kazı sonra erdi. Bir bölmeye üst taraftan giriş yaptılar. Robot gözleri böyle bir sistem görmemişti. Yan yana dizili pusetlerde uyuyan birçok bebek vardı. Ses çıkarmamaya çalıştılar. Bebeklerin yanlarına yaklaştılar. İnsan tenine dokunmayalı çok olmuştu. Bebekleri daha yakından incelemek için onlara dokunmaya başladılar. Alfa-46 biraz sert dokunmuş olacak ki bebek ağlamaya başladı. 'Senin parçlarını birleştiren robotu satayım çürümüş demir yığınından yapılan cacık turşusu seni. İyi ettin! Hadi durma çıkıyoruz buradan.' Kazdıkları delikten çıkarken, anlamasınlar diye de güzelce deliği kapattılar.
Yeryüzüne çıktığında Alfa-Ho, yönetimdeki Alfa-1'lere bu durumu anlatıp anlatmama konusunu çok düşündü. Aklına Homer geldi ve insanlıktan gene tiksindi. Gidip yönetime anlatmaya karar verdi. 'Hadi gel merkeze gidiyoruz. Bu durumu anlatmamız gerek. Homer neler kurmuş yeraltında haberimiz olmamış. Üzüntülü bir halde duran kuzeni Alfa-46: 'Özür dilerim Alfa-Ho. Çok pişmanım!'
'Yıl olmuş 2132, insanlık ırkı çoktan yok olmuş dediğimiz zamanlarda, yerin altında bu kadar çok insan nasıl olur' diyerek yolda sayıklayan Alfa-Ho, kuzeninin gevelemelerini umursamıyordu. Onun derdi yeraltındaki göremediği diğer kısımlarda ne olduğuydu. 'Ya bütün yerin altı insanlarla doluysa? O zaman ne olacaktı?' Kafasındaki sorularla merkeze doğru giderken telefonuna mesaj geldi. O zamanlarda telefon diye adlandırılan alet, bir parça demirden yapılan, robot halkını bilgilendirmek adına merkezden haberlerin yayınının yapıldığı tek yönlü bir iletişim aracıydı. Bütün Alfa-1'ler de bu demir parçası olmak zorundaydı. Telefonu başının altındaki bölmeyi açarak çıkardı. Ekranda gördüğü yazı karşısında vücudundan bütün yağları sızdırmaya başladı ve yağsızlık seviyesi kritik bölgenin altına indiği için durduğu yere yığılıp kaldı. Arkasından gelen kuzeni telefonu eline aldı ve 'Nasıl böyle birşey olur? Bunu nasıl yaparlar? Robotlar aşkına birisi yardım etsin bize!' diye feryatlar içinde bağırarak Alfa-Ho için bir yerlerden yağ bulmak adına oradan uzaklaştı.