Patlama çok şiddetli olmuştu. Alfa-46 kendine geldiğinde kuzeni Alfa-Ho'ya gördüğü rüyayı anlattı.
-Teyzemin oğlu patlama anında çok garip şeyler gördüm. Hayaldi galiba! Yoksa 2132 yılında insanlık ırkından Orlando'nun yaşaması imkansız. Adam önümde tuvaletteydi.
-Nasıl bomba attılarsa artık ölü birini görecek seviyeye gelmişsin. Neyse bırak şimdi insanları. Yönetim binasına acil gitmemiz gerekiyor.
Hızlı bir şekilde yola koyuldular. Yollarda tamamen bir kaos hakimdi. İnsanlık tarihinde anaşiyi görmüşlerdi; ama robotlar arasındaki anarşinin tanımı da ancak böyle bir olayda ortaya çıkardı. Bütün robotlar kavga ediyor, buldukları her yeri yağmalıyorlardı. Yanlarından birisi koşarken bağırmaya başladı. 'Batı bölgesi acımasız kralı Alfa-Janzey ve havarileri yönetimi ele geçirmiş! Hepimizi kızgın yağda eritecek! Kaçınnn buralardan!' Duydukları karşısında yıkılan iki robot yönetime doğru adımlarını yavaşlattılar.
Çok daha ilerde robot gözleri acaip şeyler görüyordu. Büyükçe bir demirden yapılma kazan vardı. Kazanın tepesinde bir robot duruyor ve elindeki parçaları kazana atıyordu. Meraklandılar. Gitmeye karar verdiler. 'Kuzen korkuyorum saklanarak gidelim' diyerek etrafına bakan Alfa-Ho kuzeninin yanında olmadığını fark etti. Korkuya kapıldı. 'Nereye gitti bu salak!' derken bir yandan merakı da artıyordu. Kazana doğru daha fazla yaklaştı. 'Olamaz! Böyle bir işkenceyi insanlar bile yapmamıştı. Bu, bu nasıl olur, bu!...' derken kendinden geçti.
Alfa-Janzey'in askerleri kuzey bölgesinde yaşayan yakaladıkları robotları parçalara ayırıp kazanın içine atıyordu. Kazanın içinde de demiri eriten ateş vardı. İçlerinden birisi kazana yakın yerde baygın halde yatan bir robot gördü. 'Biriniz şunu getirsin.' Emri alan askerler robotu alıp getirdiler. Tam parçalara ayıracakken havarilerden birisi 'Durun! Bu robotu tanıyorum ben. Yönetime yakın birisiydi. Kral Alfa-Janzey'e götürün bunu!'
Askerler, kuzey bölgesi yeni kralı Alfa-Janzey'e, Alfa-Ho'yu götürmek üzere yola çıktılar.