Bildiğiniz üzere her yıl Dünya Engelliler Haftası 10-16 mayıs tarihleri arasında kutlanıyor.
Eminim ki birçoğunuz sosyal medyada veya diğer platformlarda bu konu ile ilgili yazılarınızı ve görsellerinizi paylaşmışsınızdır.
Bu yazımda sizlere biraz Down Sendromlu çocuklardan bahsetmek istiyorum.
Yaklaşık bir yıl özel eğitimli çocuklarla çalıştım. Kalbimde o kadar farklı duygulara yer açıldı ki bunu tarif etmek benim için çok güç olsa da yaşadığım bir olayı sizlerle paylaşarak başlamak istiyorum.
Down Sendromu tanısı konmuş 6 yaşındaki öğrencim Ahmet ile derse başlamıştık. İletişim kuramadığımızı düşündüğüm için daha fazla ne yapabilirim diye sürekli araştırmalar yapıyor, bazen de ondan geri dönüş alamadığım için üzülüyordum. O gün derse geldiğimde hastaydım. Sürekli öksürüyordum , sesim kısılıyordu. Öğrencime bulaşmaması için mesafemi koruyordum. Çok hareketli bir çocuk olan Ahmet bir süre sessiz ve hareketsiz kalarak üzgün bakışlar sergiledi. Daha sonra sol taraftaki oyuncak dolabına bakarak ayağa kalktı. Ona oturmasını söyledim ama o ısrarla dolaba yaklaşıp yukarıda gördüğü oyuncak doktor setini almaya çalışıyordu. Hala ne olduğunu tam olarak anlamış değildim. Ona istediğini vermeye karar verdim ve yukarıdan seti indirip Ahmet'in masasına iğne, steteskop ve diğer parçaları koydum. Sonrası tahmin ettiğiniz gibi oldu. Ahmet beni tedavi etmeye başladı. Yüzündeki iyileştirme heyecanı ve sevinci ona sarılıp ağlamama neden oldu. O gün gördüm ki evet bir çoğumuzdan farklılar fakat hayal güçleriyle ,ince düşünceleriyle ve tertemiz kalpleriyle diğer insanlardan farklılar… Belki bizim duygularımızı ve düşüncelerimizi anlamadıklarını düşünüyoruz, ama yanılıyoruz. Onların ufku hepimizin çok ötesinde. Bizim ruhumuzun şifası onlarda saklı. Sizleri çok seviyoruz. Sevgilerimle…