Merhaba İnsanlık Dergisi okuyucularım, şöyle bir geçmişe bakınca dünya kurulmuş kurulalı ne savaşlar ne çok bulaşıcı hastalıklar yanı sıra ekonomik, sosyal badireler atlatmış insanlık… Atlatmaya da devam edecek günümüze geldiğimizde de; tüm dünyayı ekseni altına alan pandemi, ekonomik kriz, savaş çıktı çıkacak derken tüm dünyayı etkileyecek bir savaşla karşı karşıyayız. Peki insanlığın sınavı bitiyor mu tabi ki hayır. İnsan var olduğu müddetçe iyilik ve kötülük dünya kurulmuş kurulalı var. İnsan hangi tarafını beslerse o taraf kazanacak…

Sizlerle Büyük İskender'in vasiyetini paylaşmak istiyorum.

Büyük İskender, öleceğini anlayıp en yakınlarını toplayıp cenazesinin nasıl kaldırılmasını istediği vasiyetini anlatmaya başlamış.

''Ülkemin dört bir yanından bütün insanları çağırın, cenazemin önünde silahlarıyla askerlerim yürüsün, sağında bilge alimler yürüsün ellerinde kitaplarla… Solunda zenginler yürüsün kucaklarında mallarıyla, arkadan da fakirler yürüsün dualar ederek. Benim sağ elime bir küre koyun, sol elim ise boş kalsın. Ben mezara girene kadar bu düzeni bozmayın.''

Büyük İskender'in bu vasiyeti tüm yaverlerini şaşırttır. Yaverler bu vasiyetin gerçekte ne anlatmak istediğini Büyük İskender'in hocası Diyojen'e sormaya karar verirler.

Diyojen Büyük İskerder'in vasiyetini duyunca hiç de şaşırmaz demiş ki: ''İskerder'in neden büyük olduğunu bir kez daha anladım. Nasıl mı: Cenazenin önünde yürüyen silahlı askerler, ölüme silahla bile karşı konulamayacağının bir göstergesi… Sağdaki bilge alimler, ne kadar bilge olsan da ne kadar çok kitabı okuyup dünyanın yuvarlak olduğunu bilseler de bu bilgelikleriyle de ölüme karşı durulamayacağının bir göstergesi… Soldaki zenginler, ölüme parayla da karşı gelinemeyeceğinin göstergesi… Aradaki fakirler, ölüme karşı ne kadar dua etseler de ölümün bir hak olduğunun göstergesi…

İskender'in sağ elinde taşımak istediği küre, dünyadır. Dünya üzerinde sahip olduğu bir güç… O bu gücü elde etmeyi başardı. Ancak sol elinin boş kalmasını istemesinin nedeni, bir eliyle dünyayı kazanmış olmasına rağmen, dünyayı yine de eli boş terk ettiğini herkesin hatırlaması ve hiç unutmaması içindir.'' diyerek Diyojen, dünyada ne kadar büyük olursan ol ölümün gerçekleşeceği ve dünyaya gelirken bir bebeğin çıplak geldiği gibi yine dünyadan giderken insanın çıplak olduğunu göstermektedir.

Büyük İskender, vasiyetini yazmış bu şekilde cenazesi kaldırılmıştır ama biz dünya insanı olarak onun bu vasiyetini ne kadar hatırlıyoruz? Hala insanlık savaşla, virüsle, ekonomik ve sosyal krizlerle gelgitler yaşarken hangimiz ölümü hatırlayıp hırslarımızdan vazgeçebiliyoruz… Hangimiz geleceğimizi garanti altına aldık. Hangimiz ölümün yarın bize gelmeyeceğini düşünüyoruz… Peki hangimiz bu hengamenin içinde şu an'da kalıp tüm sevdiklerimize bir gülücükle iyi ki varsın, iyi ki bu dünya da karşılaşmışız diyebiliyoruz…

Çok geç olmadan dünyanın kurulduğundan bu yana olan tüm olayları kabul edip an'da kalıp tüm sevdiklerimize kocaman sarılalım ve iyilik tarafımızı besleyelim diyeceğim o ki; Büyük İskender' e kalmamış bu dünya bize de kalmaz…

Sevgiyle ve insanca kalın…

Klinik Psikolog Gülsüm Bircan